21 Eylül 2015 tarihi, Rasih yoldaşın bütün hatıralarının anlatılarak ve yaşatılarak bugünlere taşınacağı tarih oldu. Onun aziz hatıraları bütün bir devrimci mücadelenin yapıtaşına işlendi. Onu, Türkiyeli işçi ve emekçilerin özgürlüğü yolunda, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya amacıyla ölümsüzlüğe uğurlayalı 8 yıl oldu. Bu yıllar boyunca çok şey öğrendik, çok şey öğrettik.
Aziz, fiili meşru mücadele alanlarında, yaşamın her yerinde ve anında vardı. Onu, üniversite kampüslerinde, meydanlarda, her an ve her yerde görmek mümkündü. Boykotlarda, grevlerde, anti-faşist kavgalarda ve cezalandırmalarda, bir afişi asarken görmenin anormal olmayacağı bir doğallıkta önderdi. Onun azmi ve kararlılığı, insanları etkileyebilmesi, yoldaşlarını parti çizgisinde hareket ettirmesi ve militanlığı onu gençlik mücadelesinde öncüleştirdi. Bu özellikler, onun doğal özellikleri olmasıyla birlikte, örgütlü mücadele içerisinde daha hızlı şekillendi.
Gençlik mücadelesinde ve bütün devrimci mücadelelerde edindiği öncülük, önderlik misyonunu daha büyük bir ideal için açığa çıkardı. Parti ve örgütlülük, ısrar ve süreklilik bugün daha büyük bir anlam kazanıyor onun sayesinde. Bugünden geçmişe bakınca açıkça görülüyor ki, Aziz Güler(Rasih Kurtuluş) her zaman doğru bir devrimci çizgi, sonsuz bir güven ve attığı her adımda örgütü esas alan bir devrimci kadroydu.
Öncüleşme ve önderleşme enerjisini Türkiye devriminin ve enternasyonal devrimci görevlerin yerine getirilmesi amacıyla Rojava’ya taşıyan Aziz Güler, artık hayatımızın Rasih’i olmuştu. Rasih yoldaş, devrimci mücadele açısından önemli bir dönemin büyük bir dönüşümünü ifade ediyor. Devrimci mücadelenin bir alanı olan kitle örgütlenme faaliyetinin içerisinden çıkarak, Kasım Atılımı’yla onu da aşan bir noktada, askeri ve politik mücadelenin nasıl büyütülebileceğini göstermiştir. Burada esas görülmesi gereken ise niteliksel bir yeniden oluşumun gerçekliğinin hayat bulmasıdır. Yani, Aziz ve Rasih aynı bedende buluşan ama biri diğerini kat be kat aşan devrimcilik çizgisidir. Bir devrimcinin, egemen sistem ile olan bağlarını sıfırlayarak onu yıkmak üzere yeniden şekillenmesinin askeri-politik ifadelerinden biri Rasih Kurtuluş’tur.
Öncüleşmek ve Rasih olmak demenin bir diğer ifadesi de, devrimcinin bütün mücadele hayatında ve alanlarında partiyi esas alması demektir. Partinin sözünü ve eylemini kitle örgütlenme faaliyetlerine taşımak, fiili meşru mücadele alanlarında militanlığı yükseltmek, cephelerde ve sokaklarda savaşmak demektir. Bütün bunların arasında bağ kurarak, örgütü ve mücadeleyi sıçratmak demektir. Aziz ve Rasih arasındaki bağ da kaynağını buradan alıyor. Bu nedenle Aziz, sokaklarda militanlık gömleğini giyerken de, Rojava’da Rasih olup komutanlaşırken de hep bu bağı örgütlemiştir.
Türkiye işçileri, emekçileri ve ezilen halkları geçmişten bugüne ağır yaşam koşulları ile karşı karşıya. Her bir demokratik hak ve özgürlük, faşizm tarafından temeline kadar hedefleniyor. Ve yine faşist iktidar devrimci örgütlenmelerin tasfiyesi için her yolu deniyor. Halkın yaşamsal koşullarının, devlet baskılarının zor olduğu bir dönemi ifade ederken, sadece bugünü örneklemek yetmiyor. Birçok dönem ciddi zorluklar içerdi. Hala da içermeye devam ediyor. Ve yine her dönemin zorlu koşulları kendi devrimci imkanlarını da yarattı. Meselenin özü o imkanları ele geçirebilmekte ve doğru kullanmakta yatıyor. Aziz, böyle bir yoldaştı. Bu nedenle Aziz’den Rasih’e uzanan iradenin, ısrarın ve sürekliliğin, örgütlü bir bilinçle buluştuğunu kavrayarak imkanlar yaratmalıyız, örgütlenmeleri büyütmeliyiz, militanlık-savaşkanlık göstermeliyiz. Bütün enerjimizi parti ve örgütlü mücadele için daha fazla seferber etmeliyiz.
Kısaca toparlarsak; örgütün ve örgütlülüğün genişliğini büyütmek, mücadeleyi yükseltmek, devrimci savaşı her bir yana taşımak Türkiye işçi ve emekçilerinin zaferini daha da yakınlaştıracaktır. Komünar Rasih’in rotası hala komünarların ellerinde ve bu rota sapmadan yolunda ilerleyerek hedefine ulaşacaktır. Zaman, Aziz’in gençlik mücadelesinde eriştirdiği çıtayı, yaşattığı tecrübeyi hep birlikte zafere taşımanın zamanı.
Devrimci mücadele, sosyalizme olan bağlılık, örgüte ve örgütlülüğe olan inançla Rasih Kurtuluş’un aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
