Gençlik, Umut Yazıları

Gençlik, KYK sistemini değiştirmeyi hedeflemelidir – Behzat Mermeroluk

KYK, aylık 2 bin lira ödemeyle bir öğrencinin geçinebileceğini düşünüyor. Bugün İstanbul şartlarında, bütün ilin kira ortalaması burjuva basına göre 10 bin liranın üstünde. Kasım 2023’te yayınlanan haberlere göre İstanbul’da 100m2 eve ödenen ortalama kira 17bin lira. KYK yurt ücretleri ise en kötü şartlarda olanı 350’den başlıyor ve 600 liraya kadar çıkıyor. Yine İstanbul’da 1 buçuk milyona yakın üniversite öğrencisi olduğu söylenirken ve bunun ise 1 milyonu örgün eğitimdeyken, yurt kapasitesi birkaç yüz bin olan bir KYK sistemi var karşımızda. Öğrencilerin yüzde onu bu yurtlara yerleşebiliyor ancak. Ve tabi yine bu sistem içerisinde adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk da yok değil.

İki bin lira KYK ödemesi ile hiç bir öğrenci geçinemiyor. DİSK’in araştırma verilerine göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesinin maliyeti aylık 12 bin lirayı geçiyor. Yoksulluk sınırı 43 bin lira. Bu tablo içerisinde 2 bin lira KYK ödemesi bizim için hiç bir şeye yetmiyor. Ailelerimizin de yoksulluk sınırının altında yaşadığını hesaba dahil ettiğimizde bu rakamlar imkansızlığın imkansızlığı oluyor.

Bu veriler, üniversite gençliğinde geleceksizlik yaratıyor. Geleceğe inançsızlık doğuruyor. Kaldı ki zaten bu veriler günün şartlarında, gençliği üniversiteden mecburen uzaklaştırıyor. Çünkü, hayatta kalmak için karnımızı doyurmak ve barınmak doğal bir mecburiyet. Ve bunun da doğal sonucu olarak şu ortaya çıkıyor: Hayatta kalmak için üniversiteyi bırakmak. Yükseköğretim Kalite Kurulu, 2021-2022 yıllarında 729 bin öğrencinin, öğrenimlerini tamamlamadan üniversiteyi bıraktığını açıkladı. Bunun gerekçeleri içerisinde de ekonomik kriz, artan hayat pahalılığı, barınma sorunları en başta geliyor. Bunlar çok ciddi rakamlar.

Yoksulluk ve hayat pahalılığı 2024’te de gençlik için en önemli sorunlar olmaya devam ediyor. KYK ödemeleri, yaşamak için an’da hiçbir şeye tekabül etmezken, bir de onun faizle geri ödenecek oluşu da bir kaygı yaratıyor. Çünkü, olur da üniversite bitirilirse o “borç” geri ödenecek. Diğer ihtimal daha kötü. İşsizlik, yoksulluk, geleceksizlik üniversite gençliğini hayata karşı birkaç “sıfır” geriden başlatıyor. Bu nedenle, bugüne anında müdahale etmek şarttır.

Bu sebeplerden kaynaklı, KYK yurtlarının ve ödemelerinin yetersizliği bugünün ciddi sorunlarındandır. KYK yurtlarının sayısının artmasını istemek, niteliğinin yükselmesini istemek ve parasız olmasını istemek; ödemelerin ise yaşanılabilir boyutta ve geri ödemesiz olmasını istemek gereklidir. Bu hakların, sermayenin elinde ranta dönüşmemesi için ve AKP-MHP iktidarında yurtların, kampüslerin tarikatlara-faşistlere verilmemesi için mücadele çıtasını yükseltmeliyiz.

Üniversitelerde faşist çeteler organize edilerek bu haklı taleplerle kimsenin örgütlenmemesi hedefleniyor. Bu, siyasal iktidar için bir emniyet kemeri rolündedir. Örneğin, geçtiğimiz günlerde yoksulluk ve açlık sebebiyle Beyazıt’ta bildiri dağıtan arkadaşlarımıza faşistler saldırı gerçekleştirdi. Bu konudan bazı çıkarımlar yapmalıyız. Birincisi, KYK sistemini değiştirmeye dair bütün gençlik örgütlerinde gündem oluşturmak gerekiyor. Sadece günübirlik bir faaliyet olarak değil, bütünlüklü bir kampanya örgütlemek daha faydalı olacaktır. Bu yakıcı sorun karşısında birçok alanda çalışmalar yürütülebilir: sokakta, sosyal medyada, kampüslerde, meydanlarda ve diğer her yerde. İkincisi, faşist iktidar buradan doğabilecek bir örgütlenmeyi dağıtmak isteyecektir. Buna karşı da hazırlıklı olmalıyız. Sokakta geçtiğimiz gün olduğu gibi faşistler saldırabilir. Kampüs içerisinde bu çalışmayı engellemeye çalışabilirler. Bu nedenle bizler de bir yandan faşist örgütlenmeleri ve çete odaklarını dağıtmayı hedeflemeliyiz. Sonuçta bizler de onların kim olduğunu ve nerelerde yaşadıklarını biliyoruz. Neler yaptıklarını biliyoruz. Onları harekete geçmeden engelleyebiliriz.

KYK, üniversiteler içerisinde maddi ve manevi olarak bağlayıcı bir pozisyon edinmiş durumdadır. Gençliğin de elini kolunu bağlıyor. Görev tanımı belki yurt sağlamak, ödeme yapmak vs. ama bugünkü işlevi, eylemlere katılanları, yurtlarda “muhalif” olanları YÖK’e de bildirmektir. Tarikat üyelerini, cemaat mensuplarını, faşistleri yurtlara yerleştirip bir baskı ve zulüm ağı kuruyorlar. Bu nedenle KYK sisteminin değişmesi için mücadele yürütmek daha önemli bir hal alıyor. Bizler de bu değişimi yaratmak için birleşik gençlik mücadelesini yürütmeli, faşistlere karşı öz-savunma güçleri kurmak zorundayız. Bunu yapamadığımız takdirde fasih bir daire içerisinde yer alacağız.

Paylaşın